Takyeciler Camii
Sulu Sokak'ta Yağıbasan Medresesi karşısında, Tokat Bedesteninin yanında yer alan caminin banisi veya kesin inşa tarihine ilişkin bir kitabesi yoktur. Kesin bir tarihlendirme yapılamamakla birlikte, çok kubbeli 15.yy Osmanlı camileriyle plan benzerliği ve minare kaidesinde görülen malzeme, teknik ve biçim özellikleri 15.yy yapısı olduğuna işaret etmektedir. Cami H.1288(M.1871-72) tarihinde ve I.Dünya Savaşı yıllarında onarım görmüştür. I.Dünya Savaşı yılları onarımında kubbeleri kaplamak için kurşun bulunamadığından kırma çatı ile kapatılmış, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün 1964-65 yılı onarımında ana şema değiştirilmeden duvarlar, destekler ve örtü yenilenmiştir. Caminin batısına bitişik şadırvan da üzerindeki kitabeye göre H.1312(M.1894-95) tarihinde yenilenmiştir. Eğimli bir arazide kurulmuş yapı; kareye yakın dikdörtgen planlı, çok kubbeli bir Osmanlı camisidir. Batı ve kuzey cephedeki kapılarla girilen harim; ortadaki bağımsız dört paye ve sekiz adet duvar payesi üzerine atılmış sivri kemerlerle dokuz birime ayrılmış ve her birimin üzeri pandantif geçişli kubbeyle örtülmüştür. Kubbeler sekizgen kasnak üzerine oturmaktadır. Mihrap ekseni üzerindeki kubbelerin kasnakları diğerlerinden daha yüksektir. Batı cephedeki girişin önüne son cemaat yeri gibi düşünülen bir mekan eklenmiştir. Az sayıdaki pencereler çok küçük tutulmuştur. Batı cephede iki, kuzey cephesi ve bedestenle bitişik doğu cephesinde üst seviyede üçüz pencereler ve güney cephede çift sıra pencere düzenlemesi görülür. Güneybatı köşeye bitişik kare kaideli, silindirik gövdeli ve tek şerefeli minarenin kaideden yukarısı yenilenmiştir. Caminin beden duvarları ve kubbe kasnakları moloz taş ile yenilenmiştir. Kubbeleri taşıyan payeler ve kemerler kesme taştan inşa edilmiş, pencere kemer ve çerçeveleriyle kubbelerde tuğla malzeme kullanılmıştır. Mihrap ve minberin malzemesi de taştır. Yapının hiç dokunulmamış görünen kısmı olan minare kaidesinde moloz taş ve tuğla ile düzensiz almaşık teknik uygulanmıştır. Harimde ortadaki serbest payeler üzerindeki kemer yüzeylerinde kalemişi süsleme izleri görülmektedir (Uysal,1987; Seçgin,1993; Mercan-Ulu,2003) .