Komana Antik Kenti

Komana Antik Kenti

Karadeniz Bölgesi’nin iç kesimlerinde, günümüz Tokat sınırları içerisinde, Hellenistik Dönem’de faaliyet gösteren iki tane tapınak devleti bulunmaktaydı. Bunlardan daha büyük olanı, Komana, Ana Tanrıça Ma’ya ithafen yapılmış, Kapadokya tipi bir mabetti (Wilson 1960, 228). (Strabo 12.3.34). Komana Tapınak Devleti aynı zamanda polis statüsünde bulunmakta ve yıl boyunca çevreden gelen ziyaretçiler tarafından bir ticaret merkezi olarak da kullanılmakta idi. Pontus Krallığı çöktükten ve VI. Mitradates kaçtıktan sonra Komana Tapınak Devleti bir prenslik haline gelmiş ve Pompey tarafından M.Ö. 1. yüzyılın ortalarında Archelaus’a devredilmiştir (App.Mithr. 115; Wilson 1960, 228). Archelaus’u M.Ö. 47 yılında Caesar tarafından görevden alındıktan sonra oğlu izlemiştir. Kapadokya kökenli, Bitinyalı Lykomedes Archelaus’un oğlundan prensliği devralmış (Bell.Alex. 66.3), Augustus tarafından göreve getirilen Medeius, Cleon, Dyteutus sırayla Komana’da görev yapmıştır (Cass.Dio 51.2.3; Strabo 12.558; 12.574). Dyteutus’un ölümü ile Komana Pontus Galaticus Bölgesine dahil edilmiştir. Bu zamana kadar rahipler önemli ölçüde güçlerini yitirmiş ancak tapınak işlevine devam etmiştir. Maurice Tiberius döneminde (M.S. 582-602) kent imparatorluk alanına katılmıştır. Bölge Pontus Kralları Dönemi ve İmparator Maurice idaresini kapsayan dönem arasında, bir süre de ager publicus statüsünde bulunmuştur (RGS Supp.Pap. 1893, 736).Pontus Kralları yönetiminde ve Roma İmparatorluk Dönemleri boyunca Komana’nın toprakları genişlemiştir. Romalı Pompey, kenti prenslik yaptığında topraklarına 2 schoeni veya 60 stades eklemiştir. Böylelikle kent alanının çapı yaklaşık 4 km’ye ulaşmıştır (Magie 1950, 371; Wilson 1960, 229). Roma İmparatorlarından Caesar veya Antony, Komana rahiplerine 4 schoeni değerinde toprak daha vermiştir (Wilson 1960, 229). Bu yeni topraklar büyük olasılıkla kentin doğu, güney ve batı taraflarına eklenmiş olmalıdır. Bu alanlar Zelitis ve Megalopolitis olarak bilinir. Kuzey tarafının ise, Magnopolis ve Neocaesareia kentlerinin çok yakında bulunması sebebi ile sınırlı kalmış olduğu varsayılabilir. Augustus döneminde kentin alanının daha da genişleyerek bölgedeki civitateslerin büyüklüğüne ulaştığı bilinmektedir. Komana M.S. 34-35 yıllarında Pontus Galaticus Bölgesine eklendiğinde ise Magnopolitis Kenti de büyük olasılıkla Komana Pontika’ya dahil edilmiştir (IGR III,105;Waddingtonv.d.1904,109). Kent Titus dönemine kadar hem Hierocaesareia hem de Komana olarak anılmıştır (IGR III, 105,106). Tapınağın çöküşünü Hristiyanlığın yayılması hızlandırmıştır. Çevresindeki topraklar çok daha küçük ama merkezi bir yerleşim olan Daximon’a dahil edilmiştir. Tapınak devletinin ana tanrıçası Ma’nın Resmi İmparator Caligula devrinden itibaren sikkeler üzerinde yer almıştır. Tapınağın mimari görüntüsüne ait eldeki tek veri Caracalla, Septimius Severus ve daha sonra Trajan sikkeleridir (Fig.1). Bu sikkelerin üzerinde tetrastil bir tapınak tasvir edilmektedir. Tokat il merkezindeki Ali Paşa Camii’nin inşasında kullanılmış 8 adet gri sütunun tapınağa ait olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca yine Tokat kent merkezinde bulunan Ulu Camii ve Garipler Cami'lerinde kullanılmış olan sütun ve sütun başlıklarının da Komana Antik Kenti'nden getirilmiş olması olasılıklıdır. Komana, Tokat’ın 9 km kuzeydoğusunda, Gümenek Mevkii'nde bir tepe üzerinde bulunmaktadır (Proc.Pers. I.17.14). Kentin bölgedeki verimli ovaya hakim bu geniş tepede bulunduğu, tepede görülen duvar kalıntılarından tahmin edilmektedir. Bu ufak ve biçimsiz taşlardan meydana gelen duvarların tapınağın temenos duvarının temelinin iç dolgusunu meydana getirmiş olabileceği düşünülmektedir. Tapınağın, Yeşilırmak’ın diğer tarafına günümüzde kaybolmuş bir köprü ile bağlı olduğu düşünülmüş, köprünün ayağına su regülatörünün içerisinde 2004 yılı araştırmaları sırasında rastlanmıştır. Tepe etrafındaki verimli topraklar tapınak devletinin ekonomik yapısında önemli rol oynamıştır(Strabo 12.3.34).